• Twitter
  • Facebook
  • Google+
  • RSS Feed

9 Aralık 2011

LA DIVINA - MARIA CALLAS

Hiç yorum yok:
 

Türkçe'ye "Esaretin Bedeli" olarak çevrilen "The Shawshank Redemption" sinema filminde, şaibeli bir şekilde karısını öldürmek suçundan Shawshank Hapisanesi'ne gönderilen Andy Dufresne (Tim Robbins), burada hiç alışık olmadığı bir hayat mücadelesi vermeye başlar. Hapishanedeki arkadaşı Ellis Boyd Redding (Morgan Freeman) ile aralarında mükemmel bir dostluk oluşur. Bir süre sonra Andy'nin hayata bağlı tavırları hapishanedeki mahkumları bile etkilemeyi başarır.

"The Shawshank Redemption" movie which is translated to Turkish as "Esaretin Bedeli" tells a man called Andy Dufresne (Tim Robbins). He is arrested to kill his wife doubtfully and sent to Shawhank Prison. He starts to struggle for life with his friend Ellis Boyd Redding (Morgan Freeman) and their friendship effects all the prisoners.
Hepimiz filmi belki defalarca izledik ama yine de her seferinde kimi güldük kimi  hüzünlendik. Genel bir kanı vardır ki bu film IMDB'de bir numara olmayı sonuna kadar hakediyor.

Maybe we have watched the movie many times and sometimes we smiled sometimes we cried. But it s sure this movie must be number one at IMDB.

Esaretin Bedeli denince, akla gelen diğer şey ise çoğumuzun bildiği ve hayran olduğu bir sahnedir. Andy yetkili polisi tuvalete kilitleyip gramofona bir plak koyar ve tüm sesi hoparlörden hapishaneye verir. Mahkumların yüzündeki o şaşkınlık ve heyecan görülesidir. Andy ayaklarını masaya uzatarak çalan aryayı, başına sonradan gelecekleri düşünmeden keyifle dinler ve dinletir. İşte o sahne;
When we hear that movie, there s a scene we know and adore. Andy lockes the police in the bathroom, put a disk to gramophone and let all prisoners to listen with speaker. Confusion and agitation on prisoner' face must be seen. Andy puts his legs to table and listen to aria unless thinking the final. Here that scene;


Andy o an hislerini "Bu iki İtalyan hanımın ne söylediği hakkında içbir fikrim yok. Gerçeği şu ki bilmek de istemiyorum. Bazı şeyler söylenmeden kalsa da olur ama onların kelimelerle ifade edilemeyecek güzel şeyleri söylediğini ve bu yüzden kalbinizi sızlattığını düşünmek istiyorum." şeklinde ifade eder.

Andy expresses his feelings saying "I have no idea to this day what those two Italian ladies were singing about. Truth is, I don't want to know. Some things are best left unsaid. I'd like to think they were singing about something so beautiful, it can't be expressed in words, and makes your heart ache because of it."

İşte Andy'nin İtalyan hanım diye bahsettiği kişi yüce ses Maria Callas'tır. Dünya'nın en büyük ve en önemli opera sanatçılarından biri olan Maria Callas, gerçek bir diva ve kuşkusuz bir opera ikonudur. Hayat hikayesi, sesi ve performansı yıllarca izleyenleri derinden etkiledi ki hala beni ve tüm hayranlarını etkilemeye devam etmektedir. Her dinlediğimde hüzünlü sesine büyülendiğimi söylemek istiyorum.

That Italian woman is supreme voice Maria Callas. She is the biggest and most important opera diva of the world. Her life story, voice and performance has effected the fans since long years and still continue to effect also me. I would like to say that I m charmed with her tragic voice.
Her ne kadar ben kendisini filmin ortasında Mozart'tan Marriage of Figaro eserin çalındığı sahnede tanısamda, 1950'li yılların ve belki tüm zamanların en çok tanınan ve başından geçen sansasyonel olaylarla anılan sopranolardan biri. 1923 yılında New York'ta doğan Yunan asıllı Maria Callas, kariyerine Yunanistan Ulusal Operası'nda küçük bir rol ile başlamış, Madam Butterfly ve Tristan und Isolde ile ün kazanmıştır.

Although I met her in the middle of movie singing Marriage of Figaro from Mozart, she is one of well known soprano in the 1950s maybe all the times with her sensational cases. Greek Maria Callas has born in New York on 1923 and started to her career Greece National Opera with a little role and achieved reputation with Madam Butterfly and Tristan und Isolde.

Kariyerinde iyice yükselmeye başlayan Maria Callas, Norma'yı, Carmen'i, Puccini'nin ve Verdi'nin çeşitli operalarını yorumlamış, La Divina ünvanı ile kariyerini tamamlamıştır.

She has sung some operas of Norma, Carmen, Puccini and Verdi and completed her carreer as La Divina appellation.


1957 yılında kocası ile evli iken bir armatör olan Aristotle Onassis ile tanışan Callas daha sonra onunla masalsı bir aşk yaşamış ve böylece adını skandallarla da duyurmuştur. Aristotle Onassis ise daha sonra suikast sonucu öldürülen ABD başkanı George Kennedy'nin eski karısıyla evlenerek divanın ve kariyerinin sarsılmasına neden olmuştur. Maria Callas 1977 yılında, 53 yaşında iken ani bir kalp krizi geçirerek Paris'te hayatını kaybetmiştir.

When she was married with her husband she had met with ship owner Aristotle Onassis and fell in love with him. Her name was knows with scandals. But then Aristotle Onassis suddenly married with Jacquline Kennedy whose husband ABD president George Kennedy killed as sabotage. This caused Maria Callas to be depressed and effected her carrer. She had died because of heart attack on 1977 at Paris.

Hala aşılamayan kalitedeki sesi ve saygı duyduğum aşkı ölümünden sonra bile hala konuşulmaktadır.

It s still talked her impassable quality of voice and respected love after her death.

Buraya tıklayarak Maria Callas'ın resmi web sitesine ulaşabilirsiniz...

You can reach her offical web site click here.

Ayrıca başarıları, inişli çıkışlı hayatı, kıskançlıkları, skandalları ve armatör Onassis'e duyduğu büyük aşkı ve aldatılışının anlatıldığı "çok gururlu, çok kırılgan" adlı kitap İtalyan yazar Alfonso Signorini tarafından kaleme alınmıştır ve kitapçılarda bulunabilir.

Sesiyle nefreti, aşkı, terkedilmişliği, çaresizliği, ölümü bir arada yaşatan Maria Callas'ın sevdiğim fotoğrafları;
The best photos of her who tells hate, love, forsaken, desperation and death together with her voice.








Son olarak en sevdiğim aryası Carmen -Habanera. Gözlerinden nasıl hırs ve şevk fışkırdığına dikkat edin..
Carmen- Habanera aria which I like more from her. Watch carefully to see ambition on her eyes.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Make comment